Yaşlanmanın Organlar Üzerindeki Etkileri
Yaşlanmanın Vücut Üzerindeki Etkileri
Kalp– 55 yaşından sonra kalp dakikada 72 vurumluk normal ritminden daha yavaş atmaya başlar ve vurumları daha da düzensizleşebilir. Kan basıncı normaldeki 120/80 değerinin üzerine çıkar genellikle. Bu da ana atardamarların çaplarının genişlemesine yol açabilir. Bununla birlikte daha küçük atardamarlar daralabilir ve kalsifiye olmuş yağ çöküntüleri yüzünden duvarları kalınlaşabilir: Bu da kan pıhtılarının oluşmasına yol açar. 60 yaşından sonra kalp hastalığı ana ölüm nedenidir. Kalp hastalığı riskindeki bu artışın nedeni yalnızca kan akımını bozan, kan damarlarındaki daralma değil, ay nı zamanda sigara, aşırı yeme, fazla tuz alma, alış tırmalar yapmama ve bir ölçüde gerilimdir.
Böbrekler ve cinsiyet organları: Yaşlanmayla birlikte işlevsel böbrek hücrelerinin sayısı azalır ve böbreklerin çalışma düzeni bozulur. Böbrekler aynı zamanda öbür organlardaki yaşlanmadan da etkilenirler, örneğin eğer böbreğe gelen kan damarları ‘arte-rioskleroz’dan etkilenmişlerse böbrek dokusunun beslenmesi bozulacak ve bunun sonucunda da yaşlanacaktır.
Pelvis tabanındaki kasların zayıflama^. ,uim sarkmasma ve idrar tutamamaya yol açabilir. Gerek menopoz sırasında, gerekse sonrasında vajina salgısında belirgin bir azalma olur ve vajina duvarları giderek incelir, belki de atrofiye uğrar.
Beyin ve sinir sistemi: Yaşam boyunca beyindeki sinir hücreleri ölürler ve yerlerine yenileri konmadığından beyin yaşlandıkça hafifler. Beyin ağırlığı, sağlam sinir hücrelerinin sayısının kabaca ölçülmesinden oluşur. 20 yaşındaki bir beyin ortalama 1250 gram, 80 yaşmdaki ise ortalama 1125 gram gelir. Bölünen ya da zedelenen sinirlerin onarım gücü azalır; iç fizyolojik işlevlerimizi denetleyen özerk sinir sisteminin tepki zamanı ve sinirlerden elektrik uyarılarının geçiş hızı yavaşlama eğilimi gösterir.
Gözler ve kulaklar: Yaşlandıkça göz merceği daha opaklaşır ve esnekliği azalır. Merceğin hareketlerini denetleyen silier kaslardaki değişiklikle birlikte bu değişiklikler gözün eskiden olduğu kadar verimli bir biçimde uyum sağlamasını engeller ve bu da görme keskinliğinde azalmaya yol açar. Gözbebeğinin çapı küçülür ve göze giren ışık miktarı kısıtlanmış olur böylece. İrisin rengi solar; kornea kalınlaşır ve saydamlığı azalır. Aynı zamanda göz yaşlandıkça göz içi basıncında da bir artma eğilimi vardır.
Çoğu erişkin yaşlandıkça belli bir işitme yitimine uğrar, ama bu yitim aşamalıdır ve yitimin derecesi kişiden kişiye değişir. Başlangıçta işitme yitimi yüksek tonlarda alçak tonlara göre daha fazladır ve giderek çok yüksek” tonlar hiç duyulmaz olabilir. Sertleşen kulak kiri de yaşlı kadınlar için bir sorun olabilir.
Sindirim: Yaşamın ilerki dönemlerinde birçok sindirim yakınması ortaya çıkmakla birlikte, bunların nedeninin sindirim sistemindeki herhangi bir bozukluktan çok psikolojik olma olasılığı yüksektir. Örneğin yalnız bir kadın, yalnızca kendisi için yemek yapmak istemeyebilir. Koku ve tad duygularındaki azalma sonucu gelişen uyarı eksikliği, tükrük ve sindirim salgılarının salgılanmasında azalmaya neden olabilir.
Metabolizma: Yaşlanmayla birlikte, yarı yarıya tiroid işlevlerindeki azalmaya, yarı yarıya da beslenme gereksinmesi olan toplam hücre sayısındaki düşüşe bağlı olarak metabolizma düşer.
Vücut artık ısı değişikliklerine eskiden olduğu kadar verimli bir biçimde yanıt veremez – ne yeterince terleyebilir, ne de doğru dürüst titreyebilir. Vücudun ısıyı düzenleyememesi ve bununla birlikte soğuğun farkına da giderek daha az varması ciddi bir hipotermi riskine yol açar yaşlılarda sık rastlanan ve vücut ısısının tehlikeli sayılabilecek denli düştüğü bir durumdur. Kişi çoğu kez ne olduğunu kavrayamaz ve kısa zamanda kendinden geçer.
Vücut sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi minerallerin dolaşımını yeterince sağlayamaz ve bu da hücre yapısında, vücudun normal işlevleriyle bağdaşmayan bir durum yaratır.
Kalp hastalığının erkekler için ana ölüm nedenlerinden biri olduğunu biliyorum; bu kadınlar için de böyle midir?
Kalp hastalığı menopoz öncesi kadınlarda pek yaygın değildir (Büyük olasılıkla hormonların etkisi nedeniyle). Bununla birlikte menopozdan sonra erkeklerle eşit sıklığa ulaşır.
Henüz yorum yapılmamış.