Menopoz ve Etkileri
MENOPOZ
Menopozun sözcük anlamı aylık kanamaların durmasıdır. Kanamaların düzensizleşmeye başladığı zamana tıp dilinde ‘klimakteryum’ denir (önce kanamaların düzeni bozulur, sonra kanama tümüyle ortadan kalkar). Menopozla birlikte yaşam biçiminin de önlenemez biçimde değiştiğini belirttiği için ‘yaş dönümü’ gibi terimler kullanılmamalıdır.
Hayvanlar dünyasında doğurgan yaşamı sona erdikten sonra yaşayabilen tek tür insandır. Bunun da nedeni beklenen ortalama yaşam süresinin uzamış olmasıdır. Menopoz otuz beş yaş ile altmış beş yaş arasında olabilir; İngiltere’de ortalama yaş ellidir.
Menopoza yaklaşım
Kitle iletişim araçlarının programlaması, aldıkları eğitim ve menopozun rahatsızlıklarını doğal olarak kabul eden yaşlı kadın akrabaları gösterdikleri örnekler nedeniyle pek çok kadın menopozu katlanılması gereken, tedavi edilmeyecek bir durum olarak görür. Erkeklerin egemen olduğu anlayışsız tıp dünyası da kadınlara menopoza korku ve bunalımla bakmalarını öğütler. Kuşkusuz birtakım kadınların öbürlerinden daha fazla sorunu vardır, ama çoğu ne olduğunu bile ayırt etmeden menopozu yaşar. Kadınların büyük çoğunluğu ergenlik ve doğumla başettikleri gibi menopozla da başeder. Unutmayın ki menopoz kadın yaşamının bir bölümünü noktaladığı gibi bir başka bölümünü de başlatır. Menopozun bir başlangıç olması sizin elinizdedir; menopoz ileriye umutla bakış dönemi olmalıdır, mutsuzluk ve pişmanlık değil.
Yalnızca elli yaşın üzerinde olduğunuz için kendinizi tepeyi aşmış gibi duyumsamayın. Kendinize saygı duyun, güvenin. Yaşlılığın getirdiği ağırbaşlılık ve olgunlukla toplumda iyi bir yeriniz olduğunu bilin Klimakteryum boyunca vücudunuzda neler olduğunu bilirseniz ve anlarsanız kendinize güveninizin artacağını, kuşkularınızın yitip gideceğini sanıyorum.
Menopozun başlaması
Menopozun başlama yaşı değişkendir: Kadınların yüzde 50’si son adetini 48 yaşına kadar görür. 56 yaşındaki kadınların yüzde 99’unun adetleri kesilmiştir. Kırk yaşlarının sonlarında kadın, çocuk yapma yeteneğini yitirmiştir. Çoğu kadın elli yaşlarında adetlerinin kesilmesini bekler. Beklenen menopoz yaşı M.S. altıncı yüzyıla dek uzanan tıbbi kayıtlara göre elli olmuştur.
Menopozun başladığı yaş aileye göre de değişir, her kadının menopoz düzeni annesininkine benzer. İlk adetin erken yaşta olması son adetin geç olacağını düşündürür, ama menopozun ne olacağını tam olarak kestirmek olanaklı değildir. Menopozun yaklaşmakta olup olmadığını gösterecek basit ve karmaşık testler vardır. Bu testler kadın vücudundaki dişilik hormonu düzeylerini gösterir. Basit test vajinal smear olmaktır; mikroskop altında incelendiğinde vajina hücrelerinin olgunluğunu belirten olgunluk indeksini gösterir.
Menopozda vücutta meydana gelen değişiklikler
Adet kanamaları başladıktan sonra yükselen FSH (folikül stimülan hormon) düzeyine yumurtalıklar her ay bir yumurta folikülü olgunlaştırarak yanıt verir. Luteinizan hormonun yükselmesi folikülü yırtarak olgun yumurtanın dışarı çıkmasını sağlar. Folikül önce östrojen, ovulasyondan sonra östrojen ve progesteron yapar. Menopoza doğru yumurtalıklar FSH’ye karşı direnç kazanır ve yanıt olarak yumurtayı olgunlaştırmaz. Otuz, kırk yıl adet gördükten sonra, kız çocuğu doğduğunda yumurtalıklarında bulunan yumurtalardan çoğu gitmiş olur. Hipofiz bezi kimi zaman yüksek düzeyde FSH salgılayarak yumurtalığın biraz daha çalışmasını sağlar. Sonunda yumurtalık tümden durur. Östrojen ve progesteron düzeyleri inip çıkar, arada bir adet atlar, kanamalar azalır (hiçbir zaman anormal kanama olmaz). Kimi zaman rahatsız edici belirtiler olur. Menopoz aşağıdaki biçimlerden herhangi birinde olabilir:
— Adet kanamalarının aniden kesilmesi çok seyrektir. Kimi zaman bir adet atlayana dek çok düzenli kanamalar olur; atlayan adetten sonra bir daha hiç olmaz.
— Daha sık görüldüğü gibi, birkaç ay adet görürsünüz, birkaç tane atlar; daha sonra birkaç normal adet daha olur. Kanamalarm arası uzar, sonunda kesilir.
— Adet kanamalarınızın miktarı gittikçe azalır, süresi kısalır, sonunda durur.
Elli yaşın altındaysanız ve 12 aydır adet görmüyorsanız, elli yaşın üzerindeyseniz ve altı aydır adet görmüyorsanız adetlerinizin tümden kesildiğinden hiç kuşkunuz olmasın.
Klimakteryum sırasında sık sık kanama miktarı fazla adet görmek normal değildir. Vajinadan pıhtı halinde kan gelmesi de normal değildir. Adetler arasında ya da cinsel ilişkiden sonra kanama ya da ağrılı adet görme kesinlikle tehlike işaretidir. Bunların hiç biri normal menopoz belirtisi değildir. Herhangi birini ayırt ettiğiniz zaman hemen doktorunuza danışın.
Menopoz belirtileri
Östrojen, progesteron ve FSH’nin düzeylerindeki değişimler pek çok gerçek ve rahatsız edici belirtiye yol açar. Östrojen ve progesteron yapımı tümden durduktan sonra belirtiler gerçek bir hormon yetersizliğine bağlı olarak sürer.
Her kadın menopoz belirtilerinden yakınır; en sık üç belirti görülür: Sıcak basmaları, gece terlemeleri, vajinada salgı eksikliği.
Tüm bu belirtiler kandaki östrojen miktarının düşmesine bağlanmıştır. Bu düşüş aynı zamanda osteoporoz olarak bilinen, kemiklerden kalsiyum ve protein kaybına neden olur. Dışardan ek olarak östrojen almayan kadınların yaklaşık yüzde 20’sinde menopoz dan sonra bu durum gelişir.
Sıcak basmaları: Aniden cildin kanlanması artar, parlak pembe renk alır, terleme başlar (Gece terlemesi sıcak basmalarıyla birlikte olabileceği gibi ikisi de tek basma olabilir). Kimi kadınlarda sıcak basmaları hiç olmaz, çok azında yıllarca sürer. Çoğu kadında bir yıl kadar ciddi sıcak basması sürer, daha sonra yavaş yavaş geçer.
Sıcak basmalarının ortaya çıkması için kandaki östrojen miktarının belirli bir düzeye düşmesi gerekir, çünkü bu durum, ne menopoza girmemiş kadınlarda ne de adetten tümüyle kesilmiş kadmlarda görülmektedir. Bu östrojen düzeyi her kadında değişiktir. Kandaki östrojenin düşüş hızına göre sıcak basmaları uzun sürer ya da kısa zamanda yok olur.
Gece terlemeleri: Kimi kadınlarda uykusuzluk yaratan, yatak örtülerini üzerlerinden attıran ve serinlemek için yataktan çıkmalarını gerektiren gece terlemeleri olur. Hemen her zaman uyku düzeni ciddi olarak bozulur; uzun süren gece terlemeleri olan bir kadın uykusuzluktan yorgun düşebilir. En belirgin özellik kimi zaman gecede birkaç kez yatak çarşaflarını değiştirtecek aşırı miktarda terlemedir.
Vajinada değişiklikler: Menopoz yıllarının en rahatsız edici yakınmaları vajina mukozasının incelmesi, kuruması ve duyarlılaşmasıdır. Buna karşın pek çok kadın bu belirtileri doktoruyla konuşmaktan çekinir. Doğurgan yaşam boyunca, östrojen vajinanın ıslak, sağlıklı kalmasını, iyi beslenmesini sağlar, östrojen düzeyi düştükçe vajinada dramatik değişiklikler ortaya çıkar. Mukozadaki hücreler incelip kurumakla kalmaz, kendilerini bakterilere karşı koruyamaz hale gelirler; menopozdaki kadınlarda iltihaplı vajinal akıntılar sık görülür. Vajinada oluşan bu değişiklikler kimi zaman uretrayı da içerir; menopozdaki kadınların çoğunda sistit, idrar yaparken ağrı, yanmadan yakınma vardır. Yanlışlıkla bu belirtilerin bir bakteri enfeksiyonu nedeniyle ortaya çıktığı düşünülürse, dikkatsizce kullanılan antibiyotikler var olan mantar enfeksiyonunu artırabilir, bu da vajina yanmalarının daha da kötüleşmesine neden olur. Vajinadaki hücreler vajinayı ıslak tutmak için salgıladıkları mukusu artık salgılayamadıklan için cinsel ilişki de zorlaşır, hatta kimi zaman ağrılı olur (disparönia). Cinsel ilişkinin ağrılı olması, isteksizliğe, cinsel ilişkiyi engellemeye, hatta eşinizle ilişkilerinizin sürekli kötüleşmesine yol açar. Yani, dolaylı olarak disparönia cinsel istek azalmasına neden olur. Ne var ki, menopoz sırasında ve menopozdan sonra cinsel isteklerinde artış olduğunu söyleyen kadınlar da vardır
Bu sorununuzu, eşinizle konuşarak, ona bu durumun menopozun doğal bir sonucu olduğunu anlata rak çözebilirsiniz. Size anlayış göstermesini isteyin; pratik bir önlem olarak da kayganlaştıracak bir krem kullanın.
Doktorunuzdan da yardım isteyebilirsiniz. Kimi hormon kremleri duyarlık ve kaşıntıyı azaltabilir, ancak vajinayı eski sağlıklı durumuna döndürecek hiçbir krem yoktur. Bu ancak, iğne yoluyla ya da ağızdan alman hormon tedavisiyle olanak kazanır.
Öteki vücut sorunları
Menopoz sırasında vücutta o kadar çok değişiklik olur ki, kimi doktorlar bir menopoz sendromundan söz eder. Menopozla ilgili olduğu sanılan belirtiler arasında baş dönmesi, baş ağrısı, uykusuzluk, yorgunluk, enerji yitimi, karında şişkinlik, sindirim sorunları (ağrı, barsaklarda gaz, kabızlık ve ishal gibi), soluk darlığı ve çarpıntı vardır. Bu belirtilerin hiçbirinin belirli bir zamanı yoktur, günden güne, kişiden kişiye değişir. Unutmayın ki kimi kadınlarda hiçbiri görülmeyebilir. Osteoporoz nedeniyle ortaya çıkan sırt ağrısı ve eklem ağrıları dışında pek azmin menopozla dolaysız ilgisi olduğu kanıtlanmıştır. Belkemiği osteoporozunun kadınlarda erkeklere oranla dört kat fazla olduğu bilinmektedir.
Kemiklerdeki değişiklikler (osteoporoz)
Üretken yıllar boyunca, östrojen hormonu vücudun kalsiyum dengesine ve kemiklerin protein yapısına önemli katkılarda bulunur. Leeds Üniversitesinden Profesör Nordin’in özel duyarlı teknikler kullanarak yaptığı araştırmalar menopozda vücuttaki östrojen düzeyinin düştüğünü, kemiklerin inceldiğini, zayıfladığını ve kolayca kırılabildiğini göstermiştir. Bu durum kemiklerde ve eklemlerde ağrılara da neden olur. Profesör Nordin’in araştırmaları kemiklerdeki bu değişikliklerin nasıl önleneceğini de ortaya koymuştur. Hormon tedavisi (östrojen ve progesteron birlikte) iskeletteki zayıflamayı tümüyle önleyebilir, ama kemik yitiminin de önlenmesi için hormon tedavisvnin sürdürülmesi gerekir. Tedaviye ara verilirse, altı ay içinde kemikler hormon almadan önceki durumlarına döner, östrojen içeren ilaçlar güçten düşen kemikleri onaramaz, ancak durumun kötüleşmesini önler. Hormon tedavisinin yanısıra kalsiyum ve D vitamini içeren ilaçlar da alınmalıdır. Hormon tedavisi olmadan yalnızca kalsiyum almanın yararı yoktur. Altmışbeş yaşından sonra yalnızca kalsiyum ve D vitamini almak yeterlidir.
Duygusal değişiklikler
Pek çok kadın için menopozun en önemli belirtileri duygusal değişikliklerdir. Ağlama nöbetleri, keyifsizlik, huzursuzluk ve bunalım çok sık görülen durumlardır. Bellek, karar verme yeteneği, hızlı düşünme, isabetli düşünme gibi zihinsel işlevler de yavaşlayabilir. Kadın kendini daha kaza yapmaya yatkın, daha değişken ve daha güvensiz duyabilir.
Bundan bağımsız olarak, elli yaşlarındaki bir kadın kişisel bir bunalım yaşıyor da olabilir. Çocukları büyümüş, evden ayrılmıştır, kendisine gereksinimleri olmadığını duyumsayabilir; ergenlik çağındaki ya da yeni evli çocuklar da sorunların kaynağı olabilir. Kadın işine devam etmemişse, kendini yaşamasının hiçbir anlamı olmayan, gereksiz bir kişi olarak görür, çalışıyorsa, işini sıkıcı ve anlamsız bulabilir. Kendi anne babasının yaşlandıkça kendine daha fazla bağımlı olduklarını görebilir, bunu bir baskı olarak duyar. Arkadaşlarında ciddi hastalıklar çıktığını görür, kimi arkadaşları ölür. Bu sorunlar hormon tedavisi ya da başka bir tıbbi tedavi ile çözülemez. Her bireyin kendi sorunlarını kendi başına çözmesi gerekmez. Bunu her zaman yalnız başına yapması gerekmez. Orta yaş bunalımı konusunda yardımcı olmak isteyecek ya da bu konuda uzman birini önerecek doktorlar vardır.
Yaşam biçimini değiştirmekten başka, menopozun ruhsal belirtilerini gidermek için yapılacak çok şey vardır. Araştırmalar menopozdaki kaygı ve bunalımın tek basma antidepresan ve trankiîizanlara yanıt vermediğini göstermiştir. Bunlar ancak destek olarak alınabilir. Bu konuda uzman olanlar tıbbi tedavinin temelinin hormon tedavisi olduğunu düşünür: Menopoz hormon eksikliği yüzünden ortaya çıkan bir durumdur, ruhsal belirtilerin başlıca nedeni de bu eksikliktir.
Ruhsal sorunlarınızı tartışmak için doktora gittiğinizde, yalnızca antidepresan ya da trankilizan vermeye kalkarsa hormon tedavisi konusunu açın. Ciddi ruhsal sorunlar ve vücudunuzdaki değişiklikler için hormon tedavisi yaptırmakta güçlük çekiyorsanız, bir başka doktorun, örneğin bir kadın hastalıkları uzmanının düşüncesini alın.
Hormon tedavisi
Hormon tedavisi gerektirecek kadar ciddi sorunlar her kadında görülmez; bu tedavi yöntemi hafife alınmamalıdır. Dikkatle ve gerekli olan durumlarda kullanılırsa, tehlikesi az, başarılı olma şansı yüksektir. Ancak hiçbir zaman gençlik iksiri olarak görülmemelidir.
önleyici tedavi olarak kullanılmamalı, belirtiler ortaya çıkmadan onları engellemek için hormon alınmamalıdır. Hormon tedavisi gerektiren tek durum ciddi ve rahatsız edici menopoz belirtileri, özellikle sıcak basmaları, gece terlemeleri ve vajinada ortaya çıkan değişikliklerdir.
Hormon tedavisinin uzman olmayan ellerde uygulanması önlenmelidir. Amerika’da başlayan, östrojenlerin sonsuza dek dişi kalmanın anahtarı olduğu görüşü yarardan çok zarar getirmiştir. En önemlisi, bu vaad yerine getirilemez. Dahası, hormon tedavisi östrojen tedavisine tepki olarak ortaya çıkmıştır; Östrojen tedavisinin içerdiği tehlikeler hormon tedavisinin (östrojen ve progesteronun birlikte kullanılması) içerdiklerinden* çok”daha fazladır. ABD menopoz belirtilerinin yalnızca östrojenle tedavi edildiği tek ülkedir. Araştırmalar, östrojen ve progesteronun birlikte kullanıldıkça, tek basma kullanılan östrojen gibi uterus kanseri tehlikesi taşımadığını göstermiştir. Hatta, bir aylık hormon tedavisi boyunca on üç gün progesteron alınması her ay uterus iç zarının dışarı atılmasını sağladığı, böylece kanser dokularının ya da prekanseröz değişimlerin barınmasını engellediği için uterus kanserine karşı etkili bir önlem sayılır.
Hormon tedavisinin yararları bilinmekte ve araştırmalarla kanıtlanmaktadır. Sıcak basmaları, gece terlemeleri, kuru bir vajina gibi yakınmalar kimi zaman birkaç gün içinde geçer. Uykuların düzelmesini sağlayarak, kaygı ve bunalımları ortadan kaldırarak, hormon tedavisi kadının ruhsal ve fiziksel sağlığını geliştirir; ek olarak osteoporozu durdurur.
Hormon tedavisinin tehlikeleri: Östrojenlerin tedavi dozlarında kullanıldığı sürece kanın pıhtılaşmasını ya da kalp hastalıkları tehlikesini artırdığına ilişkin kesin kanıt yoktur. Daha önce pıhtılaşmayla ilgili sorunlarınız, yüksek tansiyonunuz varsa, ailede kalp hastalığı hikayesi varsa, doktorunuz hormon tedavisi görmenizin sakıncalı olabileceğini düşünür.
Östrojen alan kadınlarda meme kanserine daha fazla rastlandığma ilişkin bir kanıt da yoktur. Ne var ki, elli yaşının üstündeki kadınlarda meme kanseri görülme tehlikesi gençlere oranla daha fazladır. Bu yüzden, düzenli meme muayenesi yaptırmalı (hem doktora hem de kendi kendilerine), gerekirse mamografi çekilmelidir.
Dikkat edilmesi gereken noktalar: Hormon tedavisine başlamadan sağlığınızın yerinde olduğundan kuşkunuz kalmamalı; tıbbi geçmişinizi bilmelisiniz. Hormon tedavisi yapılmaması gereken kimi durumlar şunlardır: Yüksek tansiyon, geçmişinde damar tıkanması olayının bulunması, şeker hastalığı, kronik karaciğer hastalığı vb. Sigara içiyorsanız, tehlike içmeyenlere oranla yüksek olacaktır. Sağlıklı olduğunuzun anlaşılması için doktorunuzun sizi tepeden tırnağa muayene etmesi gerekir. Meme muayenesi yaptırmalısınız; ayrıca vajinal muayene yapılmalı, yajinal ve servikal smear alınmalıdır.
Hormon tedavisine başladıktan sonra altı ayda bir doktora gitmelisiniz; doktor fizik muayene yapacak, idrar tahlili yapacak, kan basıncınızı ölçecek, memelerinizi muayene edecektir. Yılda bir kez smear testi de yaptırın.
Çeşitli tıbbi otoritelere göre hormon tedavisinin süresi farklıdır; kimi doktorlar bu tedavi yöntemini hiç kullanmayacak kadar önyargılıdır.. Ne var ki,kimi zaman aralıklı da olsa, menopoz tedavisinin iki, üç yıl sürmesi gerekir; araya dinlenme dönemleri koymak öğütlenir. Kimi doktorların düşüncelerinin tersine, hormon tedavisi, onlarm deyimiyle, kaçınılmaz günü ertelemeye yaramaz. Bu doktorların ileri sürdüğüne göre, hormon tedavisi kesildiği zaman, belirtiler, belki de daha artmış olarak yeniden başlayacaktır. Daha önce de açıklandığı gibi, menopoz belirtileri ancak kandaki östrojen belirli bir düzeydeyken ortaya çıkar. Bu düzeyin altına düştükten sonra belirtiler ortadan kalkacaktır. Bu yüzden hormon tedavisi bu belirli düzeyden geçerken, destekleyici bir tedavi yapılmalıdır. Belirti eşiğinin altına düştükten sonra hormon almayı keserseniz, belirtiler yeniden ortaya çıkmaz..
Henüz yorum yapılmamış.